13 Kasım 2022 Pazar

Atatürk Ve Dünya Zirveye Damga Vurdu-Yılmaz Parlar


PARLAR MEDYA  
Atatürk Ve Dünya Zirveye Damga Vurdu

 Atatürk Ve Dünya Zirveye Damga Vurdu

13'üncü Boğaziçi Zirvesi Paneller

Yönetim Kurul Başkanlığını Cengiz Özgencil’in yaptığı Uluslararası İşbirliği Platformu (UİP) tarafından düzenlenen 13'üncü Boğaziçi Zirvesi önemli panellerde çok sorular ve sorunlar zihinlerde cevap buldu.



Bu yıl "'Büyük Dönüşüm: Küresel Değişimin İtici Güçleri" temasıyla gerçekleşen 13. Boğaziçi Zirvesi'ne 90’a yakın ülkenin temsilcileri katıldı. Tüm panellerde İşlenen konular, Mustafa Kemal Atatürk'e dayandırılarak Ata’mızın çok konuşmalarda adı geçti. 

10 -11 Kasım 2022 tarihleri arasında Conrad Boshorus Hotelde gerçekleşen zirvede Yuvarlak Masa- Büyük Dönüşüm isimli oturumda

Moderatör,  UİP Onur Kurulu, Prof. Dr. İlter Turan, Panelistler NATO Eski Genel Sekreter, Lord George Robertson, UİP Onur Kurulu Üyesi, Dr. Mehmet Ali Neyzi, İsveç Eski Dışişleri Bakanı, Margot Wallström (Video) ile katılarak, Covid-19 sonrasına kadar değişen dünyanın yeni vizyonu konuştular.

Boğaziçi zirvesine Ata’mızın ölüm yıldönümü tarihine gelmesi ve işlenen “Atatürk ve Dünya” konulu oturum zirveye damgasın vurdu.



UİP Onur Kurulu Prof. Dr. İlter Turan Moderatörlüğünde; Duayen tarihci, Prof. Dr. İlber Ortaylı, Ankara Üniversitesi Akademisyenlerinden  Prof. Dr. Taşansu Türker, Macaristan’dan Türkolog Dr. Edit Tasnadi, California ABD San Diego  Üniversitesi, Tarih Departmanı Profesörü Prof. Dr. Michael Provence “Atatürk ve Dünya” konulu panelin konuşmacılarıdı

Mustafa Kemal Atatürk'ümüzün dünya tarihindeki eşsiz rolüne ilişkin Sözler vurgulandı. 

1923 ve 1930 yılları arasındaki Atatürk hakkındaki yorumlara baktığımızda;  Henüz yüzeyseldi.

Ancak, onun fikirleri ve devrim felsefesi, 1931 ve 1938 arasında daha iyi takdir edildi.

Mustafa Kemal Atatürk'ümüzün siyasi kariyerinin dört aşaması olmuştur. 

Önce Türk milletinin egemenliğini savunmak (1919-1922), ardından yeni kurulan modern Türkiye Devletinin kurumlarını inşa etmek(1922-1924), sonrası kültürel-hukuk reformları (1924-1928) ve son olarak eğitim üzerine ve sanayileşme, sosyal eşitleme ve sonraki nesile geliştirme.

Atatürk'ün ülkesini kurtardıktan sonra bazı girişimlere giriştiği gerçeği, Türk milletini çağdaşlık yoluna koyacak köklü reformlar, medeniyet Batı'da genellikle hayranlıkla karşılanmış 

Kemalist milliyetçilik ırkçı değildi ve zulme dayanmıyordu. Milliyetçilik. amacı Türk bağımsızlığını korumaktı.

Aynı zamanda karşılıklı bağımlılık fikrine ve gerçekliğine adanmıştır.

Mustafa Kemal Atatürk'ümüzün dış politikası "yurtta sulh" mottosuna dayanmaktadır ve dünyada barış." Aslında diğer ülkelerle Kemalist politika, birlikte yaşamanın. Mustafa Kemal aslında yurtta sulh, yurtta sulh istemiştir.

Öte yandan, Mustafa Kemal Atatürk'ümüzün dış politikası, Türkiye'nin tam bağımsızlığa sahip olması gerektiği konusunda ısrarlı sınırlar. Kemalist politikanın ilkesi olan Türkler için Türkiye. İçinde Bu ilkeye uygun olarak Kemalizm, halkın hayati çıkarlarına saygı duyuyordu diğer milletler. Atatürk yönetimindeki Türkiye, Türkiye'nin zincirlerinden kurtulmuştu.

Dış çıkarlar ve dış politikada eşit kalmaya kararlıdır. Ülkesini denizden taşımıştı. Dünya Tarihinde Eşsiz Bir Rol Oynamak. O sadece seçkin biri değil, Türk askeri, aynı zamanda büyük bir devlet adamı ve reformcudur.

Ulusunun kaderini belirlemiş ve ulusunun nezaketi üzerinde kalıcı bir izlenim bırakmıştır. milletler. O sadece bir yenilenmenin habercisi olmakla kalmayıp, kendi dinamiği altında liderliği, Türkiye'nin bağımsızlık savaşı, Türkiye'nin ölüm çanını çalmıştı.

Türkiye. Mustafa Kemal Atatürk'ümüz, dinamiği nedeniyle evrensel saygı kazandı. Ata’mızın Türk kadınına tanıdığı eşitlikler Dünya ülkelerine ilham vermişdir. Bu cihetle  “Cinsiyet Perspektifinden Ekonomide Kadın” Konulu panelde yoğun ilgi gören paneldi.



Moderatör, Gonca Karakaş, CEO, Effect BCW , Panelistler Işıl Hasdemir, Türkiye Genel Müdürü, DELL, Gülden Yılmaz, Koton Yönetim Kurulu Üyesi, Shamsa Al-Bulushi, Direktör, Birleşik Arap Emirliklerinden  Mohammed Bin Rashid Knowledge Foundation, olması gereken ve kendi uygulamalarından örnekler verdiler.

Hızlı toplumsal cinsiyet analizi bakıldığında; mevcut en son sürdürülebilir kalkınma hedefi, en son kanıtları dünyanın 2030 yılına kadar toplumsal cinsiyet eşitliğine ulaşma yolunda olmadığını gösteriyor. 

Cinsiyet eşitliğini sağlamak için önümüzdeki uzun yolu işaret ediyor. ilerlemeyi yönlendirmede oynadığı temel güç ve yol göstermede kadın ve kızların merkezi rolü vurgulanıyor. Toplumsal cinsiyet dinamiklerine dikkat çekmeyi amaçlıyor ve risk, kırılganlık ve yeteneklerin cinsiyete dayalı boyutlarının dikkate alınmasını sağlamak için insani yardım liderliği, aktörler ve önerilerde bulunuyor.

Girişimci kadınlarımızdan İrina Konstantinova ile yaptığımız kadın ve ekonomi ile söyleşide İrina İrina Konstantinova panel sonrası yorumunda  “Tüm dünya ve ülkemizde kadının ekonomide önemli rolü bilinsede hala cinsiyet eşitsizliği hepsinin üzerine üzülerek sünger çekiyor..”dedi

BASIN panelinde ;Habertürk Gazeteci-Köşe Yazarı Kübra Par Moderatörlük görevini üstlendi.  Panelistler Kahire, Egypt TV Ahmed Yousef, Yazar – Gazeteci Gürkan Hacır,

Araştırmacı, Uluslararası Türk-Arap Diyaloğu Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Samir Salha panelistlerdi.

Medya özgürlüğü, güvenliği, hukuk konuşmaların odak noktasını belirledi.

Medyanın “Barışçıl, adil ve kapsayıcı toplumlar” geliştirmedeki rolü haklı olarak vurgulandı. Ülkelerdeki barış inşası çalışmalarında, gazeteciler genellikle insanların haklarına ilişkin farkındalıklarını artırarak, hükümetlerden hesap sorarak ve çatışmalara şiddet içermeyen tepkileri teşvik ederek kilit rol oynarlar.

Gazetecilerin güvenliğine ve kendilerine karşı işlenen suçların cezasız kalmasına” yönelik tehditlerin süregelen zorluklarıdır. Çoğu devletin Sınır Tanımayan Gazeteciler tarafından basın özgürlüğü sıralamasında 180 ülkenin en alt kısmında yer aldığı açıktır.

Medyaya yönelik saldırı ve tehditleri belgeleme becerilerini geliştirmek, faillerden hesap sormak için kanıt toplamak ve bu tür suçların cezasız kalmasını sağlamak için projelerin olması gereklidir.

Basın özgürlüğünü güçlendirmek için harekete geçmeye çağıran bir kampanyalar gereklidir. Sadece güvenlik değil, Gazetecilerin emniyetini ve güvenliğini artırmaya yönelik çalışmak. 

Medyanın barışçıl toplumları ilerletmedeki rolünün başarısının, medyanın kendisinin ne kadar kapsayıcı olduğuna ve zarar vermekten kaçınıp kaçınmadığına bağlı olduğuna inanınılması, medyanın ana akım haber ve fikir içeriklerinde kadın ve azınlık gruplarının sesleri ve kadın gazetecilerin yanı sıra azınlık gruplarından bireyler için medya sektöründe gelişmek için alanlar yaratması gerektiğidir.

Aynı zamanda, her iki ülkedeki medyanın da nesnel, sorumlu ve belirli topluluklarda veya daha geniş toplumda şiddetli çatışmalara yol açabilecek mevcut gerilimleri körüklemeyen içerik üretmede daha iyi olması gerektiğidir.



Eskişehir Belediye Başkanı, Yılmaz Büyükerşen, Şehirleri Geleceğe Hazirlamak konulu sunum yaptı. Eskişehir’e yaptıkları icraatları gelişimini anlatdı.

Büyükerşen, "Eskişehir’de çalışmalara büyük bir depremle başladığını hazırlıksız olduğunu göstermenin yanında yaygın belediyecilik anlayışındaki hataları sıraladı.

Deprem, Eskişehir'i ikiye bölen Porsuk Çayı’nın ne derece dayanıksız olduğunu, imar planlarının ele alınması gerektiğini ispatlamış oldu. İlk işimiz şehir itfaiyesinin yenilenmesiydi."

Şehirlerin kalkınabilmesi için o şehirde üniversiteler varsa onlar lokomotif görevi görmeliler; hem kalkınmada, hem yenilenmede üniversiteler şehir sorunlarına el atmıyorsa o şehirlerin kalkınmasının güç olduğunu belirten Büyükerşen, "Yapacağım tek şey proje haline getirdiğimiz ihtiyaçlar listesini Avrupa'ya ulaşmaktı. Avrupa'ya çıktım büyük bankaların kapsını çalarak kredi istedim.”  



Çok güzel projelerinin hayata geçirildiğini, kent için toplu taşımacılık, ulaşımcılık sistemi ve hafif raylı sistemi kurduklarını öyleyen Büyükerşen, 2014 yılında dünya raylı sistemler ödülünü kazandıklarını dile getirdi. Büyükerşen, büyük altyapı projelerinden sonra atık su arıtma tesisleri kurduklarını söyledi. Büyükerşen, "Dünyanın iklim değişikliğini dikkate alarak yeni su rezervleri yapmak üzere kolları sıvardık. Göletler yapmaya başladık. Su rezervlerini oluştururken, aynı zamanda su sporları merkezi de yapıldığı için Eskişehir buna ev sahipliği yapmaya başladı." ifadelerini kullandı.

Eskişehir'in turistik bir karakter kazanmaya başladığını kaydeden Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen, Avrupa'da gelişmiş şehirler gibi orada gördüğünüz geniş yeşil alanlar yaptıklarını söyledi. Büyükerşen, fiziksel yatırımları iyileştirmenin ötesinde halkın kültür ve sanat donanımına katkıda bulunduklarını dile getirdi.

yilmazparlar@yahoo

11 Ekim 2022 Salı

Gastronomi Turizm İlişkisi -Yılmaz Parlar


PARLAR MEDYA  
Gastronomi Turizm İlişkisi

Gastronomi Turizm İlişkisi 

7-8-9 Ekim 2022 Tarihlerinde gerçekleşen 4. Afyonkarahisar Gastronomi Festivali kapsamında panellerde düzenlendi. En önemli en yoğun ilgi gören panellerden biri,  Gastronominin Turizm ile  İlişkisi konulu paneldi.



Gastronomi turizmde büyük bir varlıktır. Kültürün bir parçasıdır ve ülkelerin gelenekleri, iyi bir mutfak, herkes için ilgi çekicidir, çünkü hepsi iyi ve lezzetli yemekleri denemek isterler.

Son yıllarda, turizm deneyimlerine ve gıda ile ilgili cazibe merkezlerine giderek daha fazla önem verilmektedir. Küreselleşme güçleri, yerelleşme ve gastronomi ile gıdanın bölgesel ve ulusal kimlik kaynağı ve ekonomik kalkınma kaynağı olarak kullanımı arasındaki ilişkiye özellikle dikkat edilmektedir.

Kalkınma programları, pazarlama faaliyetleri ve turizm ile tarım arasındaki iletişimi içeren gastronomi turizminin gelişimi ile ilgili çok çeşitli çalışmalar yapılmaktadır 

Gastronomi, turistik destinasyonların geliştirilmesi, sürdürülebilirliği ve konsolidasyonu için kilit unsurlardan biri olarak kendini kanıtlamıştır. Özellikle gastronomi, kültür ve turizm arasındaki ilişkinin analizinde tarihi bölgedeki çeşitli restoranlarda yemek yiyen yabancı bir yerin kültürel kimliğinin bir parçası olarak gastronomiye verilen önemi göstermektedir.

“Gastronominin Turizm ile  İlişkisi” konulu panelin moderatörlüğünü Afyonkarahisar Büyükşehir Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Müdürü İhsan Akar üstlendi.  TÜRSAB -Türkiye Seyahat Acentaları Birliği Gastronomi İhtisas Başkanı Ömer Kartın ve Antalya 7 Mehmet Restaurant’ın üçüncü kuşak temsilcisi Mehmet Akdağ panelistlerdi.

Afyonkarahisar Büyükşehir Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Müdürü İhsan Akar açılış konuşmasında; “Yıllarca biz bu konuların içinde de olsak. Herhalde her şeyi öğrenmiş, sonuçlandırmış, bilmiş olmayacağız. En az 25-30 yılında bu işe kendini vermiş, TÜRSAB Gastronomi İhtisas Başkanı Ömer Kartın ve 25-30 yıldır hem gastronomi hem turizm sektöründe yer almış, sektörün duayenlerinden Mehmet Akdağ ile bugün gastronomi turizmi ilişkisini anlatmaya çalışacağız.” dedi 

Ilk sözü hem TÜRSAB Türkiye Seyahat Acentalari Birliği Gastronomi İhtisas Başkanı Ömer Kartın’a verdi

“Kartın, Turizmin aslında hepimizin hayatının bir parçası olduğunu, krizin son dönemde insanların ihtiyacı haline geldiğini, yeme içme zaten günlük hayatın bir parçası olduğunu, yeme içme uğruna seyahat etmenin son yıllarda popülerleştiği söyledi 

Ömer Kartın, “Ben yeme içme turizminin. İhtisas Başkanlığını yapıyorum. dediğiniz gibi sektörde 30 yılı aşkın yolculuğum var. 20 yıldır da kendi firmam ile alakalı turizmin dünyada farklı yerlerinde bunları yaptım. Sonra bana böyle bir görev verdiler. Teveccüh ettiler. Ben de İhtisas Başkanlığı görevini 2 dönemdir yürütüyorum.”  Şeklinde kendini ifade etdi



Kartın, “Her kentin görülebilir, bir yapısı bir kimliği var. Türkiye'de de faaliyet göstermek gerek. Afyon gastronomiye tercih olmuş, tebrik ediyorum ve gurur duyuyorum. Türkiye'nin önemli kentlerinden biri Adana’lıyım Adana'da bir festival var. Buradayım. Adana’ya gitmedim. Buraya geldim. Gastronomi turizmi demek, bir yerde yeme içme faaliyetlerini yaşamak üzere seyahat etmektedir. 

Özellikle bunu, Çok basit keyif uğruna yeme içme uğruna gidip bunu çoğunuz yapıyorsunuzdur. Hadi kalkıp gidelim. Şurada şunu yiyelim diye küçük manada doldurulacak. Gastronomi turizmi daha geniş paketler halinde tur operatörlerinin hazırladığı ve size o bölgenin, yani tarımından toprağından köylünün üretiminden, hasatından her şeyini anlatan turizm adı gastronomi turizmi diyorum. 

Türkiye'nin çok yerinde zengin mutfak var ama bu yetmez bakın buradaki unvan. Geçmişimize o yemek kültürüne sahip çıkmışsınız ve bunu ileriye götürmek için her türlü adım atılmış üreten mal satan var. Bir de yiyen olduktan sonra 10 numara bir döngü var. Mesela sergi alanında maketleri yapılmış. Ben çok etkilendim.” dedi

Afyonkarahisar Büyükşehir Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Müdürü İhsan Akar, tescilli yemeklerden bahsederek, “Birçoğunu biliyorum ama bilmediğim 56 tanesi beni çok etkiledi. O yüzden hani çok doğru yolda kısa bir bilgi verelim, coğrafi işaretle tescil ürünlerimiz şu an 38 tane. 25 tane de başvuru aşamasında. Toplam 99 coğrafi işaret tescil başvuru markasında Türkiye'de ikinciyiz. Bu tabii bir süreç. 

Bunun pazarlama ticaret boyutu da var. Türkiye'de şu an zincir marketlerde Afyon ürünleri satılmaya başlandı. Avrupa Birliği, coğrafi işareti için başvurduk.” Dedikden sonra  Ömer Kartın’a

“Bu anlamda çalışmalarımız devam ediyor. 2 gün önce TÜRSAB  olarak güzel bir etkinliğe imza attınız, ilk defa Türkiye'de belki de dünya gastronomi şehirlerinde bir gastronomi treni faaliyetimiz vardı. Kısa bir bilgi alabilir miyiz sizden” 

Ömer Kartın “2018  bizim ihtisas Başkanlığı üyeleriyle bir arada toplantıda karar verdiğimiz bir proje. 

Malum dünyada gastronomi çok popüler. Bunun farkındayız zaten içindeyiz. bir de tren seyahati çok popüler. Bu ikisi de bir araya getirerek bir yolculuk yapabilir miyiz diye düşündük. 

Dünya örnekleri şöyle, lüks trenler var, trene çok sınırlı sayıda insan kabul ediliyor. Çok ünlü bir şef pahalı, bir menü hazırlıyor ve çok az kişiye nasip olabilecek bir seyahat oluyor bu. 

Biz böyle yapmayalım, biraz daha demokratik bir tren olsun. Uygun olabilsin. bir de lüksten ziyade yerele hitap etsin. Yerel şöyle olmasını istiyoruz, geçtiği bölgenin bizatihi özel yiyecekleri trende servisi verilecek. O kadar özel olsun ki hep mümkünse kentte de esnafta bulunmasın. Restoranlarda ki otobüste de aynı zamanda şehir esnafında da yemeğini yesinler. 

Restoranlara gitsinler, şehir restoranlarında tadını çıkarmaya devam etsinler. Oradaki daha ziyade köy kadınlarının yaptığı. En az kaybolmaya yüz tutmuş ama trende verebilecek kadar da pratiği olabilen önceden hazırlanmış evlerde direnin geçiş saatlerinde hazırlanacak belediyeler destek olacak. Burada çok önemli sizden de o yüzden çok ciddi destek gördük. 

Belediye lojistiği sağlayacak o kadar kooperatiften alıp trene ulaştırmayı sağlayacak ve trende de turistleri geçtiği coğrafyanın geçerken o bölgede kadınların hazırladığı yemeğin tadına bakacaklar. 

Çok özel bir tren dünyada eşi benzeri yok. Bu treni Türkiye'de birkaç yerde planladık. Adana'dan Niğde'ye, hatta Kayseri’ye kadar uzanan hatdı olacak. 

Afyon Dinar, Denizli hatdında olacak. Birkaç hatda, onlar sürpriz daha çalışmada olduğunu ilan etmiyorum. Yol boyunca yemekler yiyerek bir yerden bir yere ulaşmanız seyahatlerin parçası olarak kullanmaktadır. 

İstanbul'dan bir turist örneğin Afyon'a gelecek. Birkaç gün afyonda afyon'un tadına bakacak her türlü güzel şeyi test erek faaliyetler yaşadıktan sonra trene binip Denizli'ye gidip Denizli'ye aynı şekilde 1-2 günü geçirerek belki uçakla veya başka bir yolla geri dönecek.” Şeklinde projeyi açıkladı 

Mehmet Akdağ. “Ben bir turizm rehberi olarak şunu söyleyeyim, aslında bir numaralı turizm çeşidi gastronomi turizmi derim. Neden insanlar bir şehre ya da bir ülkeye giderken hiç gitmedikleri büyük şehre şu an dünya internet vasıtasıyla büyük bir kütüphane oldu. 

Gittiğimiz şehirde ya da ülkede ne yeriz diye bakarlar ilk önce. Mesela 2 ay önce bir toplantı için Brezilya'ya gittik. Biz dedik ki Brezilya'ya gittiğimiz zaman ne yeriz? 

Mesela Antalya'ya ilk kez gelenler Antalya'da ne yeriz diye bir araştırıyorlardır ya da ne bileyim Konya’ya gidenler İtalya'ya gidenler…

Bu anlamda aslında turizmin ilk temeli esası çeşitlilik sebebi gastronomi diye bir teorim var. Benim doğru aslında ne yeriz dedi derken şöyle orada ne yapıyor. Antalya'ya geldiğinde iyi bir İtalyan mutfağı da bulabiliyor, onlar da ön plana çıkabiliyor ama lokal yiyecekleri daha çok arıyoruz. 

Peki şimdi Türkiye'de sanırım bu konuda bir markalaşma başladı. Yani her şehir buna kafa yoruyor.” Açıklamada bulundu. 

İhsan Akar,   “Sizi de biliyorum Antalya'daki  bu işi olarak içindesiniz. Başka şehirlerde içinde biz gastronomide, marka şehir olduktan sonra 21 şehir, gastronomi, marka şehir dosyası verdi ve biz bu 21 şehrin altına danışmanlık yapıyoruz. 

Fahri olarak siz nasıl bir yol izlediniz diye Afyon'un yıllardır moda şehri olan unvanını biz biraz daha akademik ve unvanlı hale getirmeye çalıştık. 

Mehmet Akdağ “Asıl amacımız bu, şimdi siz de geldiniz. Biliyorsunuz yukarıdaki tarihi konaklarımızı bu işin içine soktuk. 610 konağımız var. 2 tanesi gastronomi faaliyeti yapıyor. Hem tarihi, hem kültürü hem turizm hem gastronomi birleştirmiş olduk. 

Biz gastronomi turizminde düzenlemeyi önem veriyoruz. Bütün mesele düzenleme örneğin coğrafi işaret alınıyor. Ama bunu kontrolü çok önemli. Kontrol edemezsek çok kaybederiz. Örnek hep aynı şeyleri konuşur. Rockford beyinlerini herkes söylüyor. Çünkü çok bilindik. bir marka fransızların küflü peynir eninde sonunda ama çok kıymetli olmasının sebebi kendini harika korumuş. Öyle bir korumuş ki sınırlarının ötesinde rockford köyün dışında bile rokfor markası kullanamıyorsunuz ve sıkı cezalarla bunu kanunlara yazma bilmiş. 

Biz bunu başarmalıyız. Yani coğrafi işaretli ürünlerimizi iyi korumalıyız ki bu da ulaştığımız zaman o zaman zaten hak edenin hakkını verdiğinizde yatırım yapan da daha çok devam eder. 

Yatırımına daha iyi işletmelerimiz çoğalır, daha çok kaliteli yerlere ulaşırız. Turist daha mutlu, oldukça daha da para harcar, daha büyük turizmi ulaşmış oluruz.” Şeklinde ifade etdi. 

İhsan Akar, “Afyon üzerinde sizin bir öneriniz var mı? Gastronomi turizmini hangi aşamaya çıkarmak için nasıl bir süreç işlenmeli, ne yapılabilir?” 

Mehmet Akdağ, “Şimdi çok değerli ürünleriniz var. Bunlarla aslında bazı yemekleri taklit etmeye çalışılmış. Bence bundan bir kurtulmalı, imza yemeklerini çıkartmalı. 

Mesela haşhaşi da kalkıp bir baklavanın içine kullanmayalım, yapılmış, bununla başka bir ürün yapalım. Mesela haşhaşlı unu yapalım. Başka bir şeyler yaratalım. Yani yaratıcılığın oradan çıkartmak lazım” dedi. 



İhsan Akar, “Aradan çıkaralım mı? 

Mehmet Akdağ “Evet, kreatif işler yapmak tamamen imza ürünleri olmalı bence evet.”

İhsan Akar, “ Bu festival için biz 7 oteli kapattı. Bak şöyle bir afyon'daki 5 yıldızlı yaklaşık 16 otelde toplam 30000 yatak kapasitemiz var. Tabii diğer otellerde de misafirlerimiz, müşterilerimiz, gelenimiz, gidenimiz var. bir hafta sonu hareketliliği açısından söylüyorum. Buranın turizm ilişkisine küçük bir örnek, 7 otel. Şu an sadece festival misafirleriyle dolu. Gastronomi turizmi ilişkisi açısından önemli.“ Soru cevapla panel sonlandı.

Panel doğrultusunda tüm fikirleri projeleri icraatları benimseyerek, gerçekdende; Çoğu durumda, tatildeyken dışarıda yemek yemek, tarihi yerleri ve müzeleri ziyaret ederken yaşananlarla karşılaştırılabilir yerel bir mirasın’ tüketimini içerir. Bununla birlikte, bu artan ilgiye rağmen, konuyla ilgili sistematik araştırmalar neredeyse yok olmuştur. Gastronomi ve mutfak mirasının turizmdeki rolü, gelişimi ve geleceği hakkında daha iyi bir anlayış geliştirmek için bu tür festivallerin yerinde etkinlik olduğunu söyleyebiliriz.

Birçok insan sadece gastronomik amaçlar için seyahat eder. Gıda, insanoğlunun temel ihtiyacıdır ve seyahat etmeye karar vermek için ana motive edici faktör haline gelir. 

Böylece gastronomi fenomeni ve dünyadaki rolü turizm keşfedilmeye değer. Bir ülkenin gelenekleri ve ayrıca yemek pişirme sanatı ve kültürü destinasyonun iyi mutfağının önemi çok yüksektir. 

Bölgenin veya ülkenin gastronomi markasını yaparak değerlendirmeli ve turistik tekliflere dahil etmelidir.

Gastronomi turizmi geliştirme planı olmalıdır.  Gastronomi turizmi katkıda bulunmalı sürdürülebilir kalkınma hedeflerinin gerçekleştirilmesi, ekonomiyi ilerletmek için itici bir güç olabilir, yeni işler, o alanda çalışan nüfusun gelirinin artırılması vs.

Bazen gastronomi, seyahat etme kararı vermede belirleyici rol oynar. Ayrıca turistlerin genel seyahatten memnuniyeti üzerindeki etkisi önemli. 

Dolayısıyla gastronomi ve turizm konuları çok

gastronomik bir marka geliştirmek ve turizmi teşvik etmek için önemli ve keşfedilmeye değer.

Sürdürülebilir kalkınma hedefleri,  gıda israfı, toplumun güçlendirilmesi için politikalar ve iş stratejileri belirleme,

iş yaratma, gastronomi turizminin daha iyi ölçülmesi ve daha iyi anlaşılması gereklidir.

Tüketici motivasyonları ve davranışları üzerine araştırma ve gastronominin ekonomik etkisinin ölçümü, turizm mesleki eğitim ve öğretimin temel olduğu durumlar gerektirir.

yilmazparlar@yahoo.com


4 Eylül 2022 Pazar

Eyüpsultan Belediyesi ve Tarım 4.0 -Yılmaz Parlar


PARLAR MEDYA  
Eyüpsultan Belediyesi ve Tarım 4.0 Politikaları Uygulama ve Araştırma Merkezi

 Eyüpsultan Belediyesi ve Tarım 4.0 

Eyüpsultan Belediyesi  ve Yeni Arayışlar Platformu Derneği birlikde düzenledikleri “Tarımsal Projeler”Toplantı ile Belediyenin hayata geçirdiği Tarım 4.0 Politikaları Uygulama ve Araştırma Merkezi ile Ekolojik Yaşam Çiftliği tanıtıldı. 



Bir dizi küresel eğilim gıda güvenliğini, yoksulluğu ve gıda ve tarım sistemlerinin genel sürdürülebilirliğini etkilemektedir. Demografik özellikler, Doğal kaynak kıtlığı, İklim değişikliği ve Gıda atıkları gibi.

Tarım 4.0 Tarım Teknolojisinin Raporlara bakıldığında talebin sürekli artması, 2050 yılına kadar yüzde 70 daha fazla gıda üretmemiz gerekeceği belirtiliyor. Bu arada, tarımın küresel GSYİH'daki payı yüzde 3'e geriledi, bu da on yıllar önceki katkısının üçte biri oldu. Dünya çapında yaklaşık bir milyar kadar açlık çeken insan 2030 yılına kadar hala yetersiz beslenecek. Gerçek şu ki, son zamanlarda endüstride çok az yenilik gerçekleşti 




Belediyenin hayata geçirdiği Tarım 4.0 Politikaları Uygulama projeleri ne sağlıyacak

İstanbul'daki tarım alanların da katma değeri artırmak, teknoloji destekli kalkınmayı ve sürdürülebilirliği hedefleyen pilot çalışmalar yapmak, Türkiye'nin Tarım 4.0 sürecine entegrasyonunu sağlayacak politika ve uygulamaları geliştirmek, tarım sektöründe bilgi yoğunluğu yüksek hizmet ve mal üretimini sağlamak amacıyla tasarlanan proje kapsamında çiftçilere yönelik Tarım 4.0 azaltılmış toprak işleme ve kompost eğitim çalışmaları, Tarım 4.0 ve veri temelli uygulama eğitimleri, kentsel tarım ve permakültür eğitimleri ile girişimcilik eğitimleri ve mentorluk desteği verilecek. 

Tarımın Önemine bakıldığında; Tarımın Önemi Tarım, insanın gıda, barınma ve giyim gibi temel ihtiyaçlarının kaynağıdır.

Tarım, tarımsal endüstriler ve bazı tarım dışı endüstriler için hammadde sağlar. Hastalık ve hastalıkların tedavisinde kullanılan ilaçlar veya ilaçlar tarımdan elde edilir. Tarım, gıda üretimi yoluyla açlığın ve yetersiz beslenmenin azaltılmasını da mümkün kılmıştır. Tarım, yerel veya uluslararası gıda güvenliğini sağlar. Doğru teknoloji ve teknik bilgi ile tarım alternatif bir enerji kaynağı olabilir, örneğin biyo-yakıt, vs.Tarım, doğru şekilde yapıldığında yoksulluğu azaltabilir. 



Tarımın Ekonomik Önemi ise Tarım, ülkelerin ekonomik omurgasıdır veya ekonomisine katkıda bulunur.

Tarım sektörü sadece ulusal düzeyde değil, uluslararası düzeyde de önemlidir. Tarım ve sanayi sektörlerinin dengeli büyüme için önemlidir. Enflasyonu düşürmek için Tarımsal Kalkınma şart: Tarım sektöründeki büyüme hızının düşük olması, ülkede gıda, sebze ve diğer temel hammadde kıtlığını beraberinde getiriyor. Temel ihtiyaç maddelerinin fiyatları yükselir. Tarım sektörünün üretimindeki yavaşlama veya düşüş, enflasyonist baskı oluşturmakta ve ülkenin ekonomik yapısını zayıflatır


Tarım ürünleri veya tarımsal ekipman ihracatından elde edilen döviz, belirli bir ülkenin satın alma gücüne katkıda bulunur. Bu, ülkelerin olumsuz ödemeler dengesinin azaltılmasına ve döviz tasarrufuna yardımcı olur.

Tarım teknolojisi ve uzmanlığı yüksek olan ülkeler, tarım teknolojisi veya tarım uzmanlığı daha az olan ülkelere tarım hizmeti vererek döviz kazanmaktadır.

Tarımdan elde edilen gelirler, herhangi bir ülke ekonomisinin diğer sektörlerinin geliştirilmesinde kullanılabilir.

Tarım, iş arayanlara iş imkanı sağlamaktadır. Bu nedenle, tarım çalışan nüfusun çoğunun geçimlerini sağlayan bir mesleğidir. 

Tarım, çiftçiler, tarımsal endüstriler ve hatta hükümet için bir gelir kaynağıdır.

Tarımın birçok iş fırsatı ve yatırım fırsatı vardır



Bu sebeple Eyüpsultan Belediyesinin bu projesi örnek teşkil ederek Tüm yurtda tarımsal kalkınma sağlıyacakdır. 


Eyüpsultan Belediye Başkanı Deniz Köken, “Gelecek toprakta ve buradan çıkacak ürünlerde. Biz topraktan çıkana muhtacız ve doğru kullanmak zorundayız. Üniversiteler, araştırma kurumları burada çalışma yapabilirler. Susuz tarıma nasıl ulaşılabileceği ile ilgili veriler buradan daha rahat elde edilebilir. Öte yandan dünyada kim bu alanda iyi durumda ise onların da buraya gelip projeye destek olabileceğine ve üstelik karşılıklı fikir alışverişinde bulunabileceğimizi de düşünüyorum” açıklamalarda bulundu 


Basın mensupları, Tarım 4.0 Politikaları Uygulama ve Araştırma Merkezi ve Ekolojik Yaşam Çiftliği gezdirildi bilgilendirildi.


Başkan Deniz Köken, “Bu merkezle kendini geliştirmeye çalışan gençleri yakalamak ve bir farkındalık oluşturmak istiyoruz. Bu işe, “İstanbul’da bu iş nasıl yapılabilir”i, kısıtlı imkanlarla nelerin ortaya çıkabileceğini göstermek için başladık. Gelecek toprakta ve buradan çıkacak ürünlerde. Biz topraktan çıkana muhtacız ve bunu doğru kullanmak zorundayız. Tarım milli bir meseledir. Yeni neslin tarımla ilgili gelecekte çok iyi yerlere geleceğine inanıyorum. Siz değerli basın mensupları bugün buraya geldiniz eve umutlarla gideceksiniz. Umut, güven ve inanç bir aradaysa ortaya güzel şeylerin çıkacağına inanıyoruz.”dedi


Basın buluşmasında Türkiye'de İş Dünyası dergisi Genel Yayın Yönetmeni Celal Toprak tarafından Eyüp Sultan Belediye Başkanı Deniz Köken’e sürdürülebilir tarıma vermiş olduğu destek ve katkılardan ötürü teşekkür plaketi takdim edildi. 


yilmazparlar@yahoo.com